Merhaba Dünya diğer sektörlerde de kullanılırmı bilemiyorum ama, bilgisayar ve yazılım mühendisliğinde temel bir kavram vardır. Her programlama dili öğretilirken ilk program ‘Hello World’ diye adlandırılır ve temel olarak ekranda ‘merhaba dünya’ yazdıracağınız en temel bir kaç satır koddan oluşur.
Bende mesleki deformasyon mu demeliyiz yoksa alışkanlık mı, bu şekilde başlamak istedim. Bu yazımda temel olarak bloğun ana konuları olan CAD (computer aided design), PLM (product lifecycle management), SLM (service lifecycle management), ALM (application lifecycle management), IOT (internet of things veya smart connected products) konularına kısaca değineceğim.
CAD, Bilgisayar destekli dizayn olarak çevrilebilir. Günümüzde artık tasarım deyince herkesin aklına 3 boyutlu tasarımlar geliyor. Fakat bilgisayar destekli tasarım daha eskilere 2 boyutlu (2B) teknik resimlere kadar uzanmaktadır. 2B resimlerde temel amaç bir tasarımı (örnek olarak araba, gitar, tren vs..) farklı açılardan (ön, arka, sağ, sol, üst ve alt gibi) düşünüp ölçüleriyle çizdiğimiz şekle denir.
Fakat 2B resimler günümüzde kullanılsa bile, aslında hataya daha açık ve tasarım mühendisleri tarafından planlanması çok daha zordur. Bunun temel nedeni her açıdan görüntüyü hayal etmek gerekmektedir. Günümüzde bir çok araç 3B lu tasarım yapmayı ve bu tasarımları da otomatikman 2B lu teknik resimlere çevirmeyi mümkün kılmaktadır. Aşağıda ki resimde 3B lu olarak tasarımı yapıp her açıdan görebilmek oldukça kolaydır.
Tasarım, bir çok farklı şekilde yapılabilir. Günümüzde 3B tasarım için temel olarak, direk ve parametrik olarak 2 tasarım şeklinden bahsetmek doğru olacaktır. Direk modelleme veya doğrudan modelleme daha eskilere dayanan ve tasarımı oyun hamurlarından bir tarafa ekleyip, çıkartıp, uzatıp, kısaltıp bir tasarım yapmamızı sağlamakdadır. Halen fazlaca kullanılmakda olup daha hızlı ve pratikdir. Fakat hataya daha açık olmasından dolayı ve bir değişikliğin başka bir kısımda sorunlar çıkartabilmesinden dolayıda tüm ihtiyaçları karşılayamamıştır. Bu sorunu çözmek için, PTC parametrik modelleme kavramını ortaya atıldıkdan sonra bunu ilk ürün haline getiren ve PTC Creo Parametric‘i piyasaya süren firmadır. Parametrik modellemede feature ve constraintler yaratılabilir ve bir tasarım üzerinde değişiklikler yapılırken dizaynın asıl amacını kaybetmenizin önüne geçilir. Parametrik modellemede parametreler üzerinden tasarım yapılır. Örnek olarak, iki çizgi arasında paralellik kısıtlaması getirilirse, bir çizgi değiştirilmek istenildiğinde eğer bu kısıtlama bozulacak olursa bununla ilgili hata mesajı alırsınız.
PLM – Ürün yaşam döngüsü olarak dilimize yerleşen ve aslında tasarım firmalarının en temel sorunlarının tamamına cevap vermek için doğan çok önemli bir kavramdır. Günümüzde pek çok firma (milyonlarca dolarlık cirolarda olmalarına rağmen) aslında tam olarak PLM konusunda başarılı değillerdir. PLM yazılımları tıpkı ERP sistemleri gibi, tasarım firmalarının omurgasını oluşturan çok komplike ve gelişmiş sistemler olup kullanılması ve firmaların adapte olması için bir çok eğitimden geçmelerini gerektiren fakat sonrasında da çok faydalar sağlayıp rekabette büyük avantajlar yakalayacakları çok kritik ve önemli araçlardır. Peki PLM nedir? basitçe ifade etmek gerekirse; PLM bir ürünün (masa, sandalye, araba, motor, yat, bilgisayar vs..) ilk ihtiyaç ve tasarım fikrinden başlayıp bu ürünün tasarlanması, tüm tasarım değişiklikleri ve bunların yönetilmesi, ilgili dökümanların, ilgili tasarım, yazılım, servis bilgilerinin tutulmasına kadar giden ve daha sonrasında bu ürünün artık üretimi bitse bile servisinin devam etmesi için sistemde tutulması ve bir sonra üretilecek üründe tekrar aynı parçaların kullanılması gibi bir çok alanda fayda sağlayacak çok kapsamlı bir kavramdır. PTC firması, PLM konusunda Windchill ürününü kullanmakdadır. PLM kavramı artık diğer büyük sistemlerle entegre çalışabildiği için ve döküman yönetimi gibi farklı alanlarada girebildiği için kullanımı oldukça artmakdadır. Birçok PLM üreticisi ileride mevcut ERP sistemlerinin sadece finans kısmıyla sınırlı kalacağını ve PLM in bu kısımları alacağını öngörmekdedir.
ALM – aplikasyon yaşam döngüsü, yazılım sektörünün gelişmesi ve artık akıllı ürünlere ihtiyaç duyulması sebebiyle, eskiden tamamen mekanik olan bir çok ürünün artık daha teknolojik olması ihtiyacının yönetilmesi adına ortaya çıkan bir kavramdır. Eskiden bir araba alırken, sadece biz gaza bastıkça gitmesi, biz frene bastıkça durması beklenmekdeydi. Fakat günümüzde, arabalar otomatik fren yapmakda, yağmur yağdığında sensörler aracılığıyla bunu algılayıp silecekleri çalıştırmakda ve sesli komutları anlayıp müziği açıp kapatabilmekdedir.
Bir üründeki yazılımın yönetimi bazen o kadar karmaşık hale gelmekdedir ki, bazı firmaların ürünlerinde kullandığı yazılım bir çok yazılım firmasının sahip olduğu yazılımdan daha fazla miktardadır. PTC ALM alanında son yıllarda yaptığı yatırımlarla hem gereksinim yönetimi hemde modelleme alanlarında çözümler sunmakdadır.
SLM – Servis yaşam döngüsü, biliyoruz ki artık ürünler çok karmaşık, daha fazla hataya açıklar ve bir ürün aldığımızda artık üründen çok servis kalitesini de dikkate alıp belirli firmaları seçiyoruz. Aslına bakarsanız, gelişen teknoloji sayesinde bugün bir cep telefonu almak istediğimizde benzer fiyatlar içinde çok fazla ürün arasında seçim yapabiliyoruz. Bazen isim olan bir markaya yönelmemiz aslında ürün kalitesinden çok o firmanın bize vereceği servisle alakalı. İleride, büyük ihtimalle artık ürün satın almayacağız ve firmalar bize maliyetleri çok düşük olduğu için bir ürünü bedava verip sadece verdikleri servisden para kazanacaklar. Aslında Türkiyede bu durum pek yaygınlaşmamış olsa bile, yurtdışında bir telefon almak istediğinizde ve 24 ay taahhütle mobil konuşma hizmeti aldığınızda size cep telefonunu ücretsiz verebiliyorlar. Yakında bunu beyaz eşyada da görmeye başlayacağız. Peki firmalar servisleri nasıl yönetiyor? Evinize bir servis teknisyeni gelince 10 yıl önce aldığınız bir ürünü nasıl sökmesi gerektiğini veya eskiden kullanılan ama şu an üretilmeyen bir parçanın bugün hangi parça ile değiştirilebileceğini nasıl biliyor? işte burada SLM devreye giriyor. Bir ürünün tüm servis bilgisinin tutulmasında ve yönetilmesinde, daha efektif ve daha karlı olmasını sağlamada SLM çözümlerinin büyük avantajları mevcut. Siz bir firmadan 5 yıl garantili bir ürün aldığınızda bu süre içinde her bozulma veya servisin evinize gelmesi üretici firma için büyük bir maliyet.
Üretici firma gelmeden sorunu çözebilir, hatta ürün daha bozulmadan evinize gelip bir parça değiştirebilirse ileride doğabilecek büyük sorunlardan da kurtulabilir. SLM bütün bu durumlar ve daha fazlası için çok faydalı ve gerekli konseptlerden bir tanesi.
IOT – Akıllı ve Haberleşen araçlar: Benim için tüm bu konseptler içinde en enteresan ve ilgi çekici olanı şüphesiz IOT konusu. Eskiden bir ürün sadece çalışır ve işini yapardı. Fakat artık bu kimseyi tatmin etmiyor. Daha akıllı ürünler ile hayatımızı daha da kolaylaştırmak istiyoruz. Sanayide ki yeni devrim şüphesiz ki IOT.
İnternet eskiden sadece insan dan insana bir bağlantı sağlıyordu. Günümüzde kullandığımız bir çok websitesi bize bir başkasının koyduğu bilgiği göstermekde, fakat ileride sosyal medyaların, web sitelerinin kullanıcıları sadece insanlar olmayacak gibi görünüyor. Makinalar da haberleşecek. Bunu hem bizimle hemde kendi aralarında yapacaklar. Bilim kurgu filmlerinde ki makinaların dünyayı ele geçirmesi konuları gerçek olurmu bilinmez ama akıllı makinaların birçok firma için büyük avantajlar getireceği ve ileride alacağımız bir çok üründe akıllı olmasını talep edeceğimize eminim. Akıllı ürünler konusunda en basit çözümler şu sıralar evin ısıtma ve soğutma sistemlerinde bulunuyor.
Yukarıda ki görsel, Nest marka akıllı kombinin bir örneği. Cep telefonuyla entegre çalışan bu ürün aslında çok da karmaşık değil. Örnek olarak karı-koca çalışan bir aile, çocuklarıda okuldayken evi ısıtmak ihtiyacı duymamakdadır. Fakat eve geleceğiniz zaman da soğuk bir eve girmek istemezsiniz. fakat hepimizin elindeki cep telefonu basit bir ayar ile, navigasyondan eve 15 dakikalık mesafede iken kombiyi çalıştırsa ve evi 25 dereceye getirse hiç fena olmazdı. Nest de bu fikirle yola çıktı. evdeki son birey evden çıktığında kombi otomatik kapanır ve siz eve yaklaşında açılır. Dahası evdeki 3 ayrı kişi 3 ayrı derece seçebilir ve evin ısısı evdekilere göre değişebilir. PTC firması IOT konusunda son yıl içinde tam 600 milyon dolarlık bir yatırım yaptı. Bu alanda yatırım yapan diğer firmaları göz önüne alırsak milyarlarca dolarlık bir pazar olacağı öngörülüyor. PTC firmasının CEO su Jim Heppelman ve Harward Üniversitesi Prof. Michael Porter ın beraber yazdığı makale dünyada IOT nin geleceği hakkında bir çok ipucu vermekde.